30 Ağustos 2010 Pazartesi

And The Emmy Goes To ...

62. Emmy Ödülleri, Los Angeles’taki Nokia Tiyatrosu’nda düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu.
En iyi Komedi Dizisi dalında ödülü ‘Modern Family’ alırken En İyi Drama Dizisi ödülü bu sene de ‘Mad Men’ e gitti..Kırmızı Halıda Hollywood aktristleri adeta şıklık yarışına girdi.




26 Ağustos 2010 Perşembe

KARTAL FİNLANDİYA SEMALARINDA

UEFA Avrupa Ligi play-off turu rövanş maçında Beşiktaşımız 2-0'lık skorun avantajı ile Helsinki karşısına çıkıyor.
Beşiktaşımız, UEFA Avrupa Ligi Play-Off turu rövanş maçında ilk karşılaşmada 2-0 mağlup ettiği Finlandiya temsilcisi HJK Helsinki'ye konuk olacak. 19.45'te başlayacak ve Finnair Stadyumu'nda oynanacak mücadelede Danimarka Futbol Federasyonu'ndan Peter Rasmussen düdük çalacak.


Beşiktaşıma sonsuz başarılar diliyorum ve bol gollü bir maç olsun gözümüz gönlümüz şenlensin =)

23 Ağustos 2010 Pazartesi

AJAN SALT

Bu haftasonu neler yaptık bir bakalım .Öncelikler herzaman olduğu gibi sabahın köründe kadıköye kursa gidildi.
Saat 14:00 sularında Canımla buluştuk(Yani o beni almaya geldi her cumartesi olduğu gibi,kurs çıkışında öle beni kapıda beklerken o kadar tatlı oluyor ki=)hemen boynuna sarılıyorum )Daha sonra bu sıcak havada en güzel ulaşım deniz ulaşımıdır dedik ve vapura bindik..Kadıköy-Beşiktaş yaptık...
aaaa unuttum bak önce kadıköyde koskoca içinde herşey olan bir sandwich(ekmek arası=))yedim ..Gittiğimiz yer her sandwich'ine bir futbolcu ,popçu ismi vermiş..Eeee bende doğal olarak bizim takımın forveti BOBO yedim garsondan aldığımız bilgilere dayanarak söyleyebilirim ki yakında Quaresma sandwich yapılacakmış artık ondanda bir tane götürürüz=)Sevgilim ise ayvalık tostu yedi...Vapurla Beşiktaşa geçtikten sonra Kabataşa doğru yürüyelim dedik ee başlıktanda anlaşılacağı gibi sinemaya gittik.Bu sıcakta en güzel yer bence sinema püfür -püfür vallahi..Bir ara üşüdüm bile :)
İnönü Stadının orda G-Mall alışveriş merkezine gittik.Tabi buraya alışveriş merkezi demek zor.Girişinde Spor salonu ve Good Mood var..He bide Dot tiyatrosu var...Üst katta ise Num Num, D&R ve cinebonus sineması var yani bu kadarcık=)Bizde baktık neler var diye İnceptiona zaten gitmiştik dedik Anjelina ablamızı izleyelim =)Ajan Salt izledik..Peki film nasıldı derseniz ben beğenmedim(Biraz Ömür Gedik olalım =))Anjelina ,Evelyn Salt rolünde bir ajanı oynamaktadır.Fakat bu ajan Amerikaya mı yoksa Rusyaya karşı bir ajan mı diye sorular soruyorsunuz kendinize...İzleyin ve görün gerçekten Salt kim???Anjelina bir sürü adam dövüyor filmde bazı sahnelerinde 'ohh bu kadarıda fazla 'diyebiliyorsunuz.....Yani Salt izlenebilecek bir film ama beğendimi söyleyemem...

Ye Dua Et Sev

Henüz kitabı okumadım fakat gelen yorumlar ve konusunu okuyunca hemen almalıyım dediğim bir kitap.Ekimde Julie roberts'ın başrolünü oynadığı filmide çıkacak olan kitabın bence filmine gidilmeden önce okunması gerekir.Zaten kitabı okurken sizin hayal ettiğiniz dünya ile yönetmenin bize gösterdiği bakış açısı size daha farklı bakmanızı sağlayacaktır.Kitabı olan filmlere gitmeden önce ben mutlaka okurum...
KİTABIN KONUSU:
Saat sabahın üçüdür ve Elizabeth Gilbert banyonun taşları üzerinde hıçkırarak ağlamaktadır. O, otuzlu yaşlarındadır ve bir kocası, bir evi vardır. Kocasıyla bebek sahibi olmaya çalışmaktadırlar ve o bunu istemediğinin farkına varır. Acı verici bir boşanma süreci ve hemen sonrasında tutkulu bir aşk yaşar. İçindeki boşluğu doldurmanın peşine düştüğü bir yolculuğa çıkarak haz, dinsel inanç ve dengenin arayışına girer. Roma’da yakışıklı bir İtalyan’dan İtalyanca öğrenecek, on beş kilo alacaktır; Hindistan’da ruhunu aydınlatacak ve kendini Tanrı’ya adayacaktır ve Endonezya’nın Bali Adası’nda dişleri olmayan bir şifacıdan huzurun yeni bir tanımını öğrenecektir. Mutluluk yavaş yavaş onu sarmalamaktadır.


YORUMLAR:
Bütün kız arkadaşlarıma bu kitaptan hediye ettim. Her kadın bu kitabı mutlaka okumalı.” - Julia Roberts

“Çok güzel bir kitap. Ondan uzak kalmak olanaksız.” -Britney Spears

“Ben ona hayran kaldım ve tanıdığım herkes için birer tane alıyorum.” -Sophie Dahl

“Bu olağanüstü kitabı çok sevdim.” —Hillary Clinton

“Bugünlerde sokakta gördüğüm kadınların neredeyse hepsinin elinde Ye, Dua Et, Sev’i görüyorum. Elizabeth’i programıma çıkarmak için oldukça sabırsızlanmıştım.” —Oprah Winfrey

“Son zamanlardaki en sevdiğim kitap. Kaçırmayın.” —Ayşe Özyılmazel

“Şahane bir teklif bu! Okunabilecek en güzel kitap. Bir an önce okuyun, hayatınıza enerji ve mutluluk katın.”—Zeynep Bölükbaşı

“Elizabeth Gilbert; çoğumuzun gurur yapıp paylaşamadığı, karakterimizin bizi ve çevremizdekilerle ilişkilerimizi sabote eden rahatsız edici yönlerini sanki sohbet eder gibi, doğal, zekice ve komik bir şekilde anlatıyor. Okudukça sanki üzerinizden toplum baskısının ve kendi savunma sisteminizin yükünün kalktığını, ferahladığınızı hissediyorsunuz. Her kadın kendi hayatında Elizabeth Gilbert’in tecrübesinden bir parça bulabilir.” -Elvan Demirkan, Sabah
 

Güzel günler temennisi içerisindeyim..

Bir haftadır belkide kendimi kandırıyorum  bir aydır içimde burukluklar var..İşimi sevmediğimden,haftanın 7 günüde erken kalktığımdan,sıcaklardan ve en önemliside canım mangomun balkondan düşmesinden dolayı kendimi kötü hissediyorum.İşimi sevmemem zaten 10 aydır hayatımda ilk geldiğim günden beri burayı sevmiyorum...Haftasonu kursa gittiğimdende hiç uyuyamıyorum bunuda hiç sevmiyorum..Bu yaz bana göre hiç güzel geçmedi ..İstediğim yere tatilede gitmedim.Tek sevdiğim şey sevgilimin ne olursa olsun yanımda olması...O olmasa zaten bu kötü günleri atlatamazdım..Haftasonlarını iple çekme sebebim bu onun yanındayken hiçbişey aklıma gelmiyor..Hep geleceğimiz hakkında konuşuyoruz...Ben denize bakarak"Keşke denizlerin arkasında bir yere gitsek senle ben "diyorum...Uzak şehirlerden ev bakarken buluyorum kendimi.Sanırım ben bu şehiri sevmiyorum..Burdan ayrılmak hiç bilemediğimiz ,tanımadığımız insanların olduğu bir şehirde ama içinden deniz geçen bir yere gitmek istiyorum..SADECE CANIM ve BEN...

19 Ağustos 2010 Perşembe

Canımsın Mango

Bitanecik kızım mangom gün geçtikçe daha iyi oluyor.Allahımın izniylede daha iyi olacak..Bir yürüse dünyalar benim olacak..Ne olur gitme mangom ,bizi bırakma...
Mangom dinlenmede....

17 Ağustos 2010 Salı

Bir kedi düştü balkondan dün ama bu sefer başka bir kedi değil benim kedimdi o...Gözleri daha açılmamıştı bulduğumuzda küçücüktü...Onu büyüttük ve kocaman 4yaşında bir kız oldu canımız oldu bizim...
Dün gece bizi çok üzdü kediciğim yapmayacağı şeyi yaptı o balkondan düştü..Şimdi arka 2 ayağı tutmuyor ...Nasıl katlanıcaz bu acıya ?seni öyle görürken nasıl yaşayacağız...Dua ediyorummm onun acısını bana versin diye ...Kalbimden bir parça koptu sanki....Gitme mango ne olur bizi bırakma...

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Hayvanlara yapılan işkence ve tecavüzlere artık dur diyelim!!

 Hayvalara yapılan işkencelerin gün geçtikçe arttığı acı bir gerçek ..Onlara yardım etmek bizim İNSANlık borcumuz.Bu sebeple aşağıdaki linkle tıklamanızı isterim..Onlar bize çok muhtaçlar ve sokakta kimseleri yok..Yardımı ve desteği belki de en çok onlar hak ediyor..Bunu Unutmayın...

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Joseph Gordon-Lewitt

Pazar günü sevgilimle gittiğimiz Başlangıç(İnception)filmde Arthur karakterini oynayan Joseph Gordon oyunculuğu gayet iyiydi.Sevgilimle 'ya biz bu çocuğu bir yerden hatırlıyoruz ama nerden diye sorup durduk'eve gelince google'a sorduk ki yine aşkımla gittiğimiz Aşkın 500 günü filminde oynuyordu bu çocuk =)
Gayet başarılı bir seçim bence ayrıca yeni batman filminde Jokeri canladırabilir diye duyumlar aldım..Sizce nasıl olur bilmem ama photoshopcular hemen harekete geçmiş bile..Aşağıya bakınız..

Hafta Sonu-2

Haftasonumun 2.kısmına geldik..Kızkulesinden sonra taksime geçtik sevgilimle beraber..Bu arada kabataştan finüklere binmeden önce çok güzel hasır şapkalar satan bi yer gördük ve sevgilim bana hasır şapka aldı...Taksimde bir yerlere gitmeden önce terkosa gitmeyi ikna ettim sevgilimi=) Pasajdan çok şık sol omzunda büyük kurde olan çizgili siyah-beyaz bir bluz aldım kendime..Bide kısa kollu dantelli hırka aldım...Daha sonra oradan çıktık ve Nevizadede Sanat'a gittik.Bir apartmanın teras katında havanın tüm sıcağına rağmen püfür püfür esen bir yer Sanat...Gitmek isterseniz tavsiye edebileceğim bir yer...Fiyatlarıda uygun ..
Sanatta otururken betül (ilkokul arkadaşım)mesaj attı bende bize davet ettim akşam..Sanattan çıktık sevgilimle yarın buluşmak üzere ayrıldık =)
Betülle aynı mahallede oturmamızın avantajıyla hemen buluşup bize geldik..Eski hatıralardan ,betülün yeni aşkından ve işinden bahsettik..Kal dedim ama yok dedi =)bende ısrar etmedim...Ama bu cuma gelicek galiba hem daha çok eğlenices =)Pazar günümüde diğer bir yazımda anlatacağım...

StarCraft - II ve Guest Pass Çekilişi

http://www.loreathan.com/2010/07/starcraft-ii-ve-guest-pass-cekilisi.html
bu blogu izlemeye alıp, yorumda eklerseniz StarCraft - II ve Guest Pass sahibi olabilirsiniz.Denemeye Değer...

Hafta Sonu

Hafta sonu neler yaptığımı sizinle paylaşmak istiyorum...Öncelikle her cumartesi ve pazar yaptığım gibi sabahın köründe kalkıp kursuma(Kadıköye)gittim.O sabah zil çalmıyor mu beni öldürecek resmen haftanın 7 günüde erken kalkmak çok iğrenç bişey..Ama az kaldı sabrediyorum 1 ay sonra kursum bitecek ve ben haftasonları öğlene kadar uyuyacağım(adak adadım vallahi)Nerede kalmıştık?Heh işte 14:00 gibi kurstan çıktım ve Sevgilimle buluştuk haftaiçi planladığımız üzere kızkulesine gitmek için üsküdara geçtik.Bu arada sevgilim bana çok gusel bir elbise almış fakat baya bir büyük geldi değiştirmem gerekecek.Üsküdara geçtikten sonra küçük tekneyle kız kulesine geçtik.21 yaşındayım ve 21 senedirde İstanbulda yaşıyorum kızkulesine ilk gelişim kendimden utanıyorum...=)Harika bir manzara(doğal olarak)ve çok gusel bir yapıydı.İlk girişinde küçük birazda karanlık bir restaurant vardı merdivenle bir üst kata çıkıyorsun boş bir giriş gibi tekrar bir üst kata çıktığındada kız kulesine özel hediyelik eşyalar mevcut magnetler,anahtarlıklar,bardaklar,tuzluk ve biberlikler,üstü kızkulesi resmi ile işlenmiş el aynaları..Daha bir çok şey vardı..bir üst kata çıktığında ki insan ohh sonunda falan diyor..En üst katına ulaşmışsın küçük bir cafesi var insanlar çaylarını içip manzarayı izliyor.Dışarı çıktığında ise süper manzaraya kavuşmuş oluyorsun.Bol bol fotoğraf çektik (çektirdik).Herkes elinde fotoğraf makinası güzel pozlar peşindeydi.Biz gittiğimzde aşağıda baya bir hazırlık vardı.Meğersem akşam düğün varmış ..Ayy ne kadar güzel olur ya kız kulesinde evlenmek.Burada evlenen kız çok şanslı dedim içimden.Fakat büyük ve kalabalık bir düğün yapılacak bir yer değil gibi geldi bana...Sonra yemeğimizi yedik aşağıdaki restaurantta.2-3 masa olmasına rağmen yemeklerimiz biraz geç geldi.Sonra ketçap ve mayanoz istedik yemeğimiz son demlerinde geldi..Bide oturduğumuz masanın yanındaki camda çok fazla sinek vardı.Pek sevmedim bu yüzden restaurantı....Bu cumartesi günümün özeti sayılır daha kız kulesinden çıktıktan sonra taksim maceramız var .Azzz Sonra =)